Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İNADINA

Yakın her şeyleri tüm doğayı baştan aşağı görebildiğinizce yakın.Bir öfkenin bedelini ağaçlardan,otlardan,toprağa,ağaca kovuklar açıp yuvalar yapmış hayvanlardan,böcülerden,böceklerden,tekmil tüm canlılardan çıkartın.Bu yaşamı yok edişiniz değil kendinizi bitirişinizdir.Yağmurlar düşer toprak anaçtır.Bir tek tohum saklamıştır bir yerinde ve yeniden hayat verir.Yeşile boyar yeni baştan tüm evreni.Gökyüzü tüm sakladığı kuşlarını,böcüsünü,böceğini tekrar gönderir.İşte hayat başlamıştır bezek bezek yeşillerin koyuluğunda kibritler çakan,çakmaklar çakıp yangınlara körükler tutan acımasız ellerin inadına.20/Eylül-2019 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

YARINLAR

Gün batımları başlarken Konya-Meram da çoğunluk yürüyüşler yaparım.Artık her ne kadar ağaçlardaki yapraklar yemyeşil isede,Güz yavaş yavaş kendisini hissettirmeye başladı.Meram halâ o eski ağaçlarla dolu yeşil yapısını sürdürmeye devam ediyor.Gün gelip insanların rant düşüncelerinin ağırlık kazanmasıyla bu yemyeşil mekanlar yok olup büyük inşaatlara dönüşecekler.Yeşili her ne kadar korumaya kollamaya devam etsekte siyasal yapıların aldığı ve uyguladığı kararlara vatandaşlar olarak gücümüz yetmiyor.Onlar ne edip yapıp bu güzel mekanları rant alanlarına dönüştürebiliyorlar.Bahçeli evlerin ağırlıklı olduğu Meram'da vatandaşlar bahçelerine çeşit çeşit meyve ağaçları dikiyorlar ve önce baharla birlikte Badem,kayısı ağaçlarının çiçekler açmasıyla bu belde komple gelinlik bir kız güzelliği ve masumiyetine bürünüveriyor.Bu görünüm içinizde sevinç dalgaları oluşmasına neden oluyor.Sanki hücre tazeliyor,yaşama sevinciniz artıyor.İlk çiçek açan bu ağaçların meyvelerinden sonra diğer meyveler ...

BEYAZ KURDELALI KIZ

     İçinizde notalar oluşur,sazlar,çalgılar çalınır.Neydi o güzel günler dediğiniz,tüm anılarınız bir bir gözlerinizde canlanır.Zaman saman rengidir,flu ve dumanlı.Mazi gelir akıllara,ağaçlar ve yerlerdeki otlar,küçük küçük domuran tümden kır çiçekleri,onlara vızıldayarak konan arılar,kuş ötüşleri,aşk çağırışları olduklarını bildiğiniz o cıvıldamalar,o etkisinde en çok kaldığınız,ilk aşkınız gözlerinizin önündeymişcesine beliriverir.Evet dolu dolu içinizde notalar oluşur "Neydi o güzel günler" diye başlayan şarkınızın bestesi çoktan yapılmıştır.Dağlara,tepelere,gökyüzünün maviliklerine parça parça beyaz bulutların arasından geçerek yankılanır bu muhteşem şarkı.Herkeslerin doğuşuyla içinde şarkıya dönüşen notalar oluşturduğu bir bestesi vardır.Bu beste ağlayarak ilk dünya'ya gelişinizle yaşamınızın içinde yavaş yavaş notalaşır.                                        ...

SEVEMEZ KİMSE SENİ

      "Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar" diye başlardı o yıllarda bu şarkı.Bu doğrumu acaba!!Evet o yıllarda akıllarda düşünülen,kaplerde yaşatılan sevgililerdir.Yağmurların düşmeleri ıslatmaları değil,yaşadığınız,taşıdığınız aşksa,yollarda birlikte yürünen yol alınan mesafeler sevgiliyleyse,aldırılmaz,yağmurlarda ıslanmalara,yolların gidilmesine mesafelerin katedilmelerine.Yolların mesafelerin kısalığı uzunluğu onunla olunca farkedilmez,içinde bulunulan zaman unutulur,her an her daim onunla yaşanmak istenir,onunla olma arzusu ve isteği ağır basar,düşüncelerde tamamen sadece o olur,o yaşatılırdı.İşin aşın başlamadığı,sorumlulukların üzerlerimize yükletilmediği öğrencilik yıllarımızdır o yıllar.Şarkıların etkilerine girilip,bizleri tamamen varlığının odağına alan gönül verdiğimizin,çekiciliğine sürüklenip,ona kendimizi her türlü farkettirmeye çalıştığımız,o toy,acemi,bir o kadarda şu anlarda akıllarımıza getirdiğimiz zaman dudaklarımızın büzülerek tebessümler ettiği...

KONYA'daki SURİYE'liler

İnsanın kendisiyle barışık olması kadar güzel ne olabilir?Kendisiyle barışık olan insan hiç kimselere ihtiyaç duymadan çok güzel vakitler geçirebilir.Günümüzün çekilmez meselelerinden biride araç ve gereçler olmuştur.Günden güne yollarda artan seyir halindeki çoklukları,gürültülü sesleriyle gezerken,tozarken gınalar getirir rahatsızlıklar verici bunaltıcılıkları ve yine yollarda sağlı sollu park edilerek insanlara,motorsuz bisiklet gibi kullanıcılara fırsatlar tanımayan görselleriyle,işgalci konumlarıyla şehir yaşamını artık istenmez kıldırmaktadır.Elimden geldiği kadar zorunlu olmadıkça araçla trafiğe çıkmamaya çalışıyorum,çıksamda her olumsuz araç kullanıcılarına öncelik gösterip sabırlı davranıyorum.Bunu yaptığım zamanlarda kendi kendime olumlu puanlar verip "Aferin sana" diyerek yine kendi kendimi taltıflıyorum.Konya kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte çok kişilik değiştiriyor.Larende caddesi ile Alaaddin tepesi arasında kalan,Konya'nın muhacir pazarı olarak hü...

YAYLALAR

Çocukluğumda yaylaları hep sevmişimdir.Baharla köylerdeki ahırlarda hayvanlar doğumlarını yapar,özel bir bakıma alınırlardı.Nihayet tarlaların ekili olması,yaylalara göçü gerektirirdi.Her köyün kendine göre bir yaylağı vardı.Benim köyümün yaylası tepelerde,köyümle arası eşeklerle sabahın ilk saatlerinde horoz ötümüyle çıkıldığı taktirde,ikindi saatlerine kadar mesafelerde gidilip,katedilen Sandı yaylasıdır.Yayla gidişlerimde pek fazlaca duyduğum ve anılarımdan hiç çıkmayan hüt hüt (İbibik) kuşları sesleriydi.Yaylalara genelinde kafile olarak çıkılır,inekler,koyunlar,keçiler önlere katılır,yeni doğan yavrular annelerini takip ederek,hareket başlardı.Yavrulardan çok küçük olanlar eşeklerin sırtlarındaki heybelere iki taraflı konularak,bu şekil taşımalarla yol alınırdı.Bunlar genelinde keçi yahut koyun yavruları olurdu.Ben onları,onların eşekler üzerindeki heybelerdeki görsellerini çok severdim.Bizlerde keçi yavrularına oğlak,koyun yavrularına kuzu derler,bu isimler her yöre ve köy...

GÜZ İNDİ OKULLAR AÇILDI

      Hani bir efkar tutar koyumu koyu,ziftler karalığında.Sözleşilir  4-5 arkadaş bir araya gelinir, verilir bir karar kafa kafaya.Kurulur masalar devrilir bir bir kadehler arkası arkasına.Devrilen kadehler misali;Günler esrikleşir,sarhoşluklarımız gibi bir bir geçer gider hayatlarımızdan.İşte geldi ayak seslerini hissediyorum Sarı Sonbaharın.Yavaştan üşümelerimiz başlayacak.Giysilerimiz değişecek,özgürlükleri bitecek öğretmenlerin,öğrencilerin.Hepten ürküler korkular duyulur okul açılışlarında,ders yılı başlayışlarında.Konya/Bozkır'da ilkokuldayken,zil çalıp bahçeden okul kapısından sınıflara girilince,içimde korkuya dönüşen,ürpertiler uyaran heyecanlar yaşardım.Her okul başlayışında halâ o zil sesinin ürküsünü taşır,o mektebe ilk başladığım güne takılı kalırım.O yıllarda "Devletin malı deniz,yemeyen keriz" denmez insanın gözü gibi korunur misali okulumuz açılmadan,okul idaresi tarafından Atatürk İlkokulumuzun tahta koridorları ve odaları okul hadememiz tarafından ...