Yazlıkta oturduğum evimin verandasından bu sıcaklarda pek olmayıp ara ara esen rüzgarlarla hışırtılarını duyduğum yaprakların arasından mazinin derinliklerine bakıyorum.Gözlerim göz erimleri dinlemeyip çok uzakları görüyor.O uzaklarda çok uzaklarda kalan yaşamımda yokluklar varken meğer ne kadar mutluymuşuzda farkında değilmişiz,Neden çok çabucak büyümek istedikki?İstedik işte her nedense.Belkide karşıt cinsti bizi çabucak büyümelere iten.Onları yaşama adım atmamla çok küçük yaşlardayken bile hep yaşamımın içinde bulduğumu hatırlıyorum.Yerkürenin değişik yerlerinde geçen hayat evrelerimde aklımızdan fikrimizden hiç çıkmamacasına işgaller yaptılar.Bu susuk gizli sevdaları içimizde yaşatırken sanırım onlarda bizler için aynı duyguları taşıdılar ve yaşadılar.Elbette hayatlarımızda sadece bir tanesi olacak ve yarımken bir bütün olup tamamlanacağız.Hey Aşk sen nasıl bir duygusunki hiç ayılmamacasına insanı hep esrik edip sarhoş yaşatıyorsun.Aşk tatlı bir sarhoşluktur.Bu sarhoşluğ...