Ana içeriğe atla

İNSAN RUHU


      Yersiz saplantılar hepimizin hayatında vardır.Ne kış soğuklarından hoşlanır nede yaz sıcaklarından haz alırız.İç sıkıntılarımız,evhamlarımız sabah uyanışımızla başlar.Nedir istediklerimiz,nelerle mutlu oluruz?Hiç bir şeyle.Hakikaten değişken ruh yapısına sahip olan biz insanları mutlu etmek,devamlı mutlu görmek zordur.Konya/Meram Aşkan Mahallesindeki evimin önündeki Gelinalan Sokak günbe gün belde yöneticilerinin yerel seçimlerin yaklaşmasından olsa gerek araç ve gereçlerle defalarca süpürülmekte,bombe yapan parke taşları itinayla değiştirilmekte,onarılmakta.Bir kaç gün evvelinden halâ durulmayan,miting ve eylem gösterilerinin devam ettiği Fransa halkı aklıma geldi.Fransızlar akaryakıt ürünlerine yapılan ve bu ürünlere yapılmasıyla bütün tüketim mallarını etkileyen zamlardan dolayı sokaklara indiler.Bizler yaşayacağımız yılların başlangıç ay'ı olan Ocak ay'ıyla birlikte tüm araç gereç şu bu gibi matbua hale gelen vergileri %23-25 oranlarında zamlı ödeyeceğiz.Demekki yersiz saplantılara düşmeye,evhamlar taşımaya haklı gerekçelerimiz çokmuş.Dert bir değil elvan elvan.En düşük seviyede maaş alanımızdan tutunda,geliri en üst düzeyde olanları değerlendirmelere ve incelemelere alın,kimseler hayatından memnun değil.Güleryüzlü sürdürdüğümüz dostluklarımız asık suratlılıklara dönüştü,insanlar çok çok eski dostlukları hariç kolay kolay yeni dostluklara başlayamıyor,robotlar gibi fırdolayı ora bura dönüp duruyorlar.Birde şu hiç durmak dinmek nedir devam eden betonlaşmalar.Bizi heran ezecek ve yok edecek görünümleriyle o özlediğimiz dağları,tepeleri,kuş seslerini daha fazla özletip,kentlerde yaşayan insanlar olarak canlarımızdan bezdiriyorlar.8/Aralık-2018 Şerafettin Sorkun/Konya'dan


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...