Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YOKSUL SEVDALAR-16

      Günler haftaları,haftalar ayları,aylar seneleri rüzgar esmeleriyle,yaprak dökümleriyle,karların düşmeleriyle,yağmurların inmeleriyle yeni doğanlarla,yaşlıları kara toprağa almalarıyla bir bir aşırıp çok zamanlar geçirdi.Ülkemizde kılık kıyafet kanunu 11/Ekim-1926 senesinde değişmesine rağmen öyle herkeslerin yasa çıktı grant tuvalet giysilere bürünüp ülkenin ekonomik durumlarının iyi olmamasından dolayı üzerlerinde smokinler,ayaklarında gıcır gıcır giyip dolaşacakları iskarpinlerle eylemleri ve seyirleri hiç olmadığı gibi,1950 li yıllarda bile köylerde koca adamlar erkek çocuklar entari,kadınların milli giyecekleri ise şalvarlardı.İbrahim Hafız'ın çocuklarıyla denk yaşlarda olmasada onların eskiyen giyecekleri kısa uzun bol dar ölçütleri gaile alınmaksızın uydurulup artık diye tabir edilecek kullanılmış giyecekleri giyiyordu.Bunlara alışmıştı ve tınmıyordu.Hafız'ın çocuklarından Mehmet (Sağlam) Tahir,Kerim İbrahim'den büyük,Hakkı ve Nail ile ise hemen hemen aynı yaş...

YOKSUL SEVDALAR-15

     Jandarmalar yukarıdaki kırsalda ölen kişinin başında,hükümet tabibini ve cumhuriyet savcısını,kumandanlarının talimatları gereği daire oluşturup kimseleri yanına yaklaştırmadan beklemeye başlarlar.Apdullahın karısı mesafe uzakta olsa kendilerine jandarmaların hudut biçtiği yerden kişinin görselinin üzerindeki yük ve yükü kaldırış biçimiyle uzaktan görünen duruşu kocası olduğu kanısını kesinleştirir.Köylünün kanısıda Apdullah üzerine yoğunlaşır.Kadın olduğu yerden duygularına gem vuramaz ağlamaya başlar.Oğlu ve gelinide analarının ağıta dönüşen ağlamalarına katılır.Ciğerleri pareler eden bu ağlamalar yukarılarda yankılara dönüşür.Apdullahı sevmeselerde orada bulunanlar da ister istemez gözyaşları dökerler,köylüye engel olup nöbet tutan erlerin bazılarıda bu dramatik sahnelerden etkilenip göz pınarlarından galeyana gelen gözyaşlarına engel olamazlar.Fark ettirmemeye çalışarak akan gözyaşlarını yenleriyle silerler. kadının  ve oğlunun bir iki kez jandarmaların orad...

YOKSUL SEVDALAR-14

      İnsan hisleriyle yaşayan duygusal varlıktır.Uçmaları,koşmaları bazı bazı yemyeşil zümrüt gibi çayırlara atıp gövdeyi uzanmaları,onların görsellerini hazlar alarak seyretmeleri daha doğrusu tümden güzellikleri yaşamaları ister.Koşullar gerekmiyor,içinde bulunulan durumları bunlara el vermiyorsa elbette umulara yönlenip bir gün mutlaka der,olmayan şeylerin gelecek bir günde olacağının inancına ve beklentilerine yönelir.Dünya kapitalizm çarkları kıskaçlarına alınmış bu çarklar hiç durmamacasına dönmekte zayıf olanı yutup yok etmekte,çarkların döndürücülerini ise korkunç servetler edinmelerini sağlamaktadır.Vatan diye gözlerinizi açıp büyüdüğünüz topraklarda iş aş peşinde koşuyor,destekler olmaksızın refah seviyelerinizi artıracak,düzeltecek olanaklardan yararlanamıyor,sokakları mesken ediniyorsunuz.Baba köyüne dönemez olmuş sokaklarda iş bulamamanın,yiyecek temin edememenin,gidecek dinlenecek,kafasını bir yastığa koyup yatıp uyuyacak yerinin olmamasında perişan durumla...

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...