Ana içeriğe atla

NE İÇİN


Her şey satılıyor.Kefen,mezar taşı,çocuk bezi,iğne,iplik,don,gömlek,oklava,pişirgeç,sac,sac ayakları,sergilerde renk,renk meyve ve sebzeler,koyunlara takılan çanlara kadar aklınıza gelen,gelebilecek her türden,her mamülden,pazarlar;rengarek satılık ürünlerle dolu.Balık pazarına geçin tezgahlarda çeşit çeşit balıklar dizili,balıkçılar üzerlerine avuç avuç su serpiyor,bir yandan da"Derya kuzusu bunlar gel vatandaş gel" diye çığırtkanlıklar yapıyorlar.Kadınlar pazarı daha bir hareketli,tümden ürünler sergilenmiş,alıcı beklemekte.Her ürün sana bana ihtiyaç ama iç geçire geçire,bakmaktan,seyretmekten öte eylem yok.Cüzdanlar nanay,ceplerde metelik yok.Boş,boş gezilip,bakılıp,geçiliyor.Öte Dünya'nın kapısını açacak küçükleştirilmiş mukaddes kitaplar,küçük kabe maketleri,camiler vs.vs.hepten satılık.Hepsini alasınız tutuyor,canınızın çektiği şöyle sofralara kurulup lokmaları art arda atacağınız yiyecekler var.Hakikaten aradımda bulamadım hiçbir şey yok,anlayacağınız yok,yok.Vatandaşa bakıyorum alan eden varmı diye.Yemin billah 1-2 ot vs.den başka alan eden yok,seyirlik gelmiş,fiyatlara bakıyor,kesesine uygun ucuz bulduğu olursa,kaptığıyla,akıp gidiyor.Kentlerden arıyıp,d
ağlar,tepeler çıkarak,oralardan panoramik görseller izleyerek,manzaraya bakarak veya oh mis gibi temiz hava alıyorum zannıyla ne vakit geçer,nede ömür biter.Evde ocak yanması,tencere kaynaması,aşın ekmeğin olması gerek.Alıcı bir şey alamayıp,boş boş ayak sürürken,satıcı memnunmu?.Siftah etmeyenler var.Babam pazar gezmeleri oldum olası sevmezdi.Pazarı çocukluğumdan bu yana Anam,kardeşlerimden uygun olan varsa onlardan biri ve ben gider,görürdük.Taa o günlerden bu yana hayatım boyunca,böyle çaresizlikler içinde vatandaşların gezdiği pazar görmedim..Ne için? Ömrümüz boyunca hiç geçmeyeceğimiz köprüler yapılıp,tüneller açılıp hazinemiz boşaltıldığı için..07/Mayıs-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...