Dalida'yı dinliyorum sabahın uykuların çok tatlı geldiği uyanmak istenmeyen bu saatlerinde.Tuvalettir,şu,bu,ihtiyaç için kalkıldığında tekrar uyunmak istensede bazılarına mahsus değil ama ben yapıdakiler,uyku moduna geçemeyip,bu şekil takılmayı seçiyorlar.Leziz bir yemek yerken parmaklarınızı yalayaraktan ağzınızı şapırtata şapırtata lokmaları yutarız,şehir dışına çıkılmış çok güzel,büyüleyici,etkisinde kalınan bir manzara ile karşılaşılınca gözlerinizi koca koca açarak (Halk dilinde buna belertme derler) yahut kısıklaştırıp,dudaklarınızda bir tebessüm oluşarak söylediğiniz kelimeler vardır.Nefis,harukulade,enfes,şahane,bittim ya gibi.Mutlu olduğumuz güelliklerdir bunlar.İşte Dalida hanım efendinin seside bu belirttiğim cümlelere benzer,kendisine müptela ettirecek şekilde çok harika.Bi dönem ne güzel müzikler yapılmış,önce yeşilçam sinema oyuncularının sinemalarda izlerken rolleri gereği giyimleriyle takibe alınan,sonra bizlerinde kendimizi kaptırdığımız moda diye gömlekler,pantolonlar,ceketler yaptırmak için,terziler arayıp yahut benim terzim diye alışkanlık haline getirdiğimiz şimdilerde hazır giyimlerden dolayı yok olan bu meslek erbabları sanat insanlarına,manifaturacılardan aldığımız kumaşları bırakarak,iş durumuna göre günler ve hatta bazen haftalarca dikilip üzerlerimize giymek için sabırla beklediğimiz o geçmişte kalan günlerimiz,harikalıklarıyla,muhteşemlikleriyle her hatırası ömre bedel güzellikler olarak çok gerilerde kaldı.Ülkemizde bunun içinde olmak üzere ortadoğuyu savaş batağının içine aldılar.Her yanımız teröristlerle sarılı.Ülkemize aldıklarımız var.Mülteciler diyor bunlara bazıları.Bana göre tehlikeli ve bir amaca göre tutuluyorlar.Bir gün başımıza bela olacaklar.Onları burada barındırmakta,yediğimiz lokmalara ortak etmekte,Türk toplumu misafirperverdir algılarıyla vatandaşla göya duygusal demlemeler yapıyorlar.Havadaki uçan kuşların ve uçarken sıçıp üzerimize düşen boklarından "Aa sana piyangolar vuracak şanslı kişisin" diye vergiler alacaklar neredeyse.Neden?bazılarının haricinde benim,senin,onun,şunun,bunun ölesiye kadar bir kez dahi geçmeyeceği yapılması uygun olmadığı halde yapılma kararları alınıp,halkın hazinesi tamtakır boşaltılıp,yollar,köprüler,şehir hastaneleri,statlar şu,bu vs.ler yapılmalarından.Pazara gidiyorum her şeyler var ama ateş pahası,alan alıyor ve nasıl alıyor bilmiyorum ama bazı vatandaşlar gezip dolaşıp en ucuz ne varsa 2 ot,2 çürük meyveyle,sümüğünü çeke çeke pazar gördüm diye evine dönüyor.Eğitim parayla olmaz,özel devlet tedaviler,araçların muayeneleride dahil parayla yapılmaz.Sosyal devletin vatandaşlara zorunlu yapması gereken hizmetleridir bunlar.Haberleri izliyorum görsel medyanın ve bazı duyarlı araştırmacılıklarıyla bilinen duayen gazete yazarlarının meydana çıkardıkları,para için,korkunç bebek cinayetleriyle ülkenin nasıl bir durumlara düşürüldüğüne şahitler oluyor,geleceğimiz ve yarınlarımız hususunda endişelere kapılıyoruz.Bir ülkede ruhsatlar verilip mantar biter gibi açılan özel hastanelerde onlarca çocuk bilerek,isteyerek sırf para için katlediliyor ve bu beyefendiler görevlerini bırakıp biz yapamayacaz yeni bir yönetim belirlensin denmiyor.Bunun partisi,dini,bayrağı,milliyetçiliği,komünistliği mevzu-bahisler edilemez.Vijdanlar bunları kabül ediyorsa diyecek bir tek lafım yok ve kimin cebinde okula giden çocuğuna harçlık verebilecek parası var?Bana göre bir tek kelimeler etmeyin.Bankaların para kasalarının bir tek kilidi yoktur.3 ayrı kilitle açılan kasanın anahtarları 3 yetkili kişiye verilir.Onlar daha üst teşekküllere hesaplar verir,onlarda müfettişler ve ususüzlüklerinde kanunlarca incelenmelere alınıp,usulsüzlükler giderilir.Herkes birilerine hesap vermek zorundadır.Bu kadar vatandaş koca ülkeyi 1 tek kişiye teslim ettik.Ne hesap soranı var,ne araştırıp,inceleyebileni.O ne yapıyor ediyorsa doğru,eğri hesap sorulamaz.Dünya'da hiç bir demokratik ülkede böyle tek bir kişiye verimiş yetki yoktur.Allah sonumuzu hayır eylesin..20/Ekim-2024 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Yorumlar
Yorum Gönder