Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖMÜR DİYORLAR BUNA

    Dillerinizde söylenerek dudaklarınızda kalan olmuşmudur?Kalır dudaklarınızda ve o size eşsiz gelen sesi ise her daim kulaklarınızdadır.Hatırası yeter ömür biterde hatırası yeter.Öyleyse onu düşünmek hayalen bile olsa onu yaşamak güzeldir.Yılları zaman rüzgarların sonbaharda sararan yaprakları önüne katıp sürükleyip götürdüğü gibi alır siler götürür geride yaşananların yaşadıklarınızın hatırası kalır.Verilen pozlar çekilen resimler boşu boşuna değildir siyah beyaz olsalarda geçmişte bir yerlerde durmuşluğun var olmuşluğun bakılası an an gerilere gidip hatırlanası tutar ve hatırası yeter. 27/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

AKŞAM GÜNEŞİ

Akşam güneşi ufuklardan iner gider,çekilir,gün batmıştır.Çokmu geç kalmışım dersiniz ve hiç bir zaman geç olmadığını yaşarken anlarsınız.Gün ışığıyla yeni güne başlayışınız vardır.Posta trenleri çoktan kalkıp yol almışlar,raylar üzerinde akıp giderek yol tutmuşlardır.Posta trenlerinde yol alan,varacakları bir yerler olan yolcular vardır.Kimi sevdaları hiç tanımamış,yaşamamış sevda arayışlarında olan yolcular,sevdaları hiç olmuş ayrılıklar yaşamışlar ve birde yanlış sevdalara düşülüp bu sevdalarla yaşamaya mecbur olup yorulmuşlar.Aşk ne zaman kalbe girer bilinmez,aşk kendi başına kaç ömürler sürer hiç bilinmez.Batarken ufuklardan bir akşam güneşi;gecenin körüne düşmüş girdaplarında bekler,yaralı yürekli acı çekenlerdensiniz .26/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan     

KİM?

      Caddelerde oynarken geçmiş yıllarda eski yağmurlarmı yoksa bizmi şarkı söylerdik .Bir havası vardı o yılların hatıralardan hiç silinmeden duran.Kaptırırdık geceler boyu zamanlar uzar giderken.Biz farkındalıksızlıklarla geceye ve oyunlara dalmış haşarı,kabına sığmaz çocuklar;koşulsuz,farkındasız bebek gülüşlerini andırır mutluluklarla doluyduk.Eski yağmurlardı sokaklara şarkılar söyleyen.Biz çelen altlarında küçük serçeler gibi sinmemiş yeri göğü inleten bağırıklarla bir birlerimize bakıp komik gördüğümüz hareketlerimize gülüşlerle,hakırdayarak,kahkahalar atarak alabildiğince zamanlar geçiren özgür masum çocuklardık.Kim kısık kısık kısıkladı bizi,kim baskılar altına aldı,kim,kim bir bileniniz varmı söyleyin kim?..20/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

KONYA'da GÜZ BAŞLARKEN

    Gökyüzünün hüznü,hüznüyle gözyaşları döküşü benim mutluluğum.Dışarıda bir gıdım pencereden yağmur görüşümle gök kubbenin bu hüznüne sevindim.Bu sabah yağmurun çiselemesi bana bu tariflemeyi yaptırdı.Ayrıca hafif,tatlı bir serinliği,Konya'nın üzerine serpmiş.Bahçeye çıktım.Yerlerde ağaçlardan düşen kızılımsı ve sarı yapraklar var.Ağaçlar mevsim gereği,gece ayazlarıyla üşüyüp solgunlaşıyorlar.Kuşlar yağmur yağacak duyularıyla çelen altlarına sinmişler,cıvıldamaları kesilmiş beklemedeler.Yağış onları bu tür siperlere saklanmalara iter.Gökyüzüne bakıyorum,görüntü yağmur havasında.Keşke diyorum sicim gibi yağmurlar inse,gök hüzün hüzün hüzünlense.Bahçeyi dolaşıyorum.Üzüm vermeyen asmaları budadım.Niye üzüm vermiyorlar?cinslerinden olsa gerek.Kabül ederimki sarmalık yaprakları çok güzel.Kıyamadığımdan söküp kaldırmıyor baharla yeşillikleriyle avunuyorum.Aşısız meyve verme aşamasına gelmiş iki cevizim var.Bahçenin biri bir,diğeride öbür köşesinde 2 adet ceviz ağacım var.Aşısız ol...

BOŞ GEÇ

Saatlerce kulaklıkları takıp müzik dinlenirmi?Dinliyorum ve rahatlıyorum.Aklınıza gelen,gelebilecek olan her tür müzikle dış dünyaya kapanıp saatlerce oyalanıyorum.Heveslerimiz kırıldı,ne yürümemiz tutuyor nede bir yerlerde kalmışlıklarda,oturmalarımızda gönlümüzü ferah tutarak geçirdiğimiz zamanlar var.Buna neden ne?Dünya'nın rengini değiştirip yaşanmaz kılıp sömürüye dönüştürenler var ve bunlar yılgınlıklara,nefretlere,can sıkıntılarına ve isteksizliklere neden oluyor.Eskiden bu kadar çalmalar,hırsızlıklar,devlet malını yutmalar oluyormuydu?belki oluyordu da evlere görsel medya girmediğinden farkında olmuyorduk.Caddelerde,sokaklarda yürünebilecek gibi değil.Araba araba her tarafta göz açıp kapamalarla gözlerinizin önlerinde beliren bir sürü model model araba.Bu yetmedi bir o kadarda park yerleri arabalarla dolu.Sokakların kaldırım kenarlarında ve hatta kaldırımlarda arabalar arabalar insanlara nerdeyse adım atacak yer yok.     Genelde Konya'da bulunduğum zamanlarda Meram Yen...

MUSTAFA KOZAĞAÇ(Aslan Mustafam)

Öyle bir yerde yaşadımki adı Bozkır,Konya Bozkır.Kış günlerinin har ateşlerin pekmez kazanları kaynatılırken odunlar atılıp çoğaltılmalarıyla yanışları gibi Tanrı'nın cömertliğinin fazla olup,bol bol göklerden yağışlar indirdiği o geçmiş senelerde mevsim kış'sa görebildiğiniz tüm menzil bembeyaz karlarla kaplanır,güz ve bahar yağmurları toprakların suya doyumsuzluklarını,hasretliklerini bilir,sicimler misali yağışlarla her taraflar ıslanırdı.Bozkır'ın bu yağışlarla geçen mevsimlerinde yaşayan biz şanslı çocuklar,evlere girmez yağan yağmursa çelen altlarındaki dumru yerlere siner,karsa tepelerden yatıp yuvarlanmalardan tutunda kaymalara,kar topu oyunlarınıyla alabildiğince özgür bağırıklarımızın yeri göğü inletip sardığı zamanları yaşarken bu anların bitmelerine doyamazdık.O kentte,o yıllarda;kent kültürüne yabancı köyden gelen ve kentin her sokağını öğrenmeye tanımaya,dağlarına,o çok sevdiğim Arıkarası dediğimiz bahçelerinde kaybolmalara alışkın,camız çayırında yemyeşi...

ONLAR HAYATLARINIZDAN GİTTİKLERİNDE

      Hasret sancılarına tutulursunuz.Çıkarsınız tepelere ufuk erimi bakışlarınız,arayışlarınız olur.Gözlerinizle arayıp,arayıp göremedikçe kalbinize akıtırsınız kayboluşlarının hüzünlere dönüşen acısını.Mahsunluğunuz tutar ve başlar sancılar,içinize derin derin işler bıçak kesikleri gibi.Tutulmuyor ve tutamazsınızda yarını olmayan günleri.Bu günlere kalmak gibisi yokmu,debelen debelen çıkamamak gibisi yokmu?.Canavarlaşmış hiç durmaz akışları olan,sizinse sabit durağan kımıldamasız,yalnız bırakıldığınız bu kentte.Avutulmazsınız,avutulamazsınız,yapamazsınız ışığınız sönmüştür.Sokakların lambalarının yanmayışları,odaların karanlıklara boğuluşları gibi.Giden sevdiklerinizdir,anılarınıza gömüp sizi. Alıştığınız kentin tüm sokakları bomboştur.Gezdiğiniz tozduğunuz o yolları sular sellermi götürdü,rüzgarlarmı sildi süpürdü der,batan sizi acıtan bir hummanın reçeteleri yazılmayan,yazılamayan çaresizliklere düşmüş,umarları olmayan hastası olmuş,vira vira deyip demir alamayacak,ha...

SULARMI KARARDI

      Acırsınız heder olan yıllarınıza.Gökyüzünün yalım yalım atlas maviliğini yansıtır görünümüne sevda vardır içinizde.Oluklardan akan suların doldurduğu maşrapaların çeşme başlarında unutulmuşluklarına beyhude akıp gidişleri gibi dolup dolup heba olurcasına boşa akıp durmaz sular.Dolar ha dolar içinizde can acıtıcı sevdalar.İlk akşamlar çöker kırlangıçların yuvaya dönüşleri yuvalardaki yavrulara son lokmaları yedirirlerken ötüşleri sevinçtir,yaşamadır küçücük kuşluklarıyla bu ilk akşamlarda.Sizin için her akşam ayrı bir heder ayrı bir keder bitmez tükenmez yol alır kahırlara sürükleyen geceler.06/Ekim-2021 Şerafettin SORKUN/Konya'dan